MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mersin’de ‘Cumhur Bizim Türkiye Hepimizin’ temalı açık hava toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, ‘CHP zihniyeti sınıfta kaldı. Yozlaşmış belediyeciliğin sonu geliyor. Kayırmacılık, yolsuzluk Mersin’in önünü kapattı.’ dedi.
Devlet Bahçeli, 31 Mart’taki yerel seçimlere ilişkin ilk açık hava toplantısını Mersin’deki Millet Bahçesi’nin yanındaki boş alanda yaptı. Toplantıya, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhur İttifakı’na mensup milletvekilleri ile belediye başkan adayları katıldı. Kalabalığa seslenen Bahçeli, “Yerel seçimlere 63 gün kala ilk açık hava toplantımızı Mersin’de yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz” diye konuştu.
‘AHLAKSIZ VE HAKSIZ KAZANÇLARI BİLİYORUZ’
Mersin’in tarih, kültür, tarım, turizm ve ticaret kenti olduğunu anlatan Bahçeli, “Aynı zamanda Mersin, kardeşliğin timsalidir. Burada ayrımcılığa yer yoktur. Burada aymazlığa geçit yoktur. Mersin’de, Türkiye’mizin her yöresinin kokusu hakimdir. Ne var ki Mersin, son 5 yıldır yerinde saymaktadır. Slogan milliyetçiliği, dedikodu belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği, ideolojik ve ilkel belediyecilik anlayışı Mersin’i yorgun düşürmüştür. Kayırmacılık, haksızlık, partizanlık, yolsuzluk ve hukuksuzluk Mersin’in önünü kapatmıştır. Kurulan paravan şirketler kanalıyla belediye imkanlarının kimlere ve nerelere aktarıldığını, bölücü mihrakların nasıl şımartıldığını biliyoruz. Mersin’den Anamur’a kadar belediye eliyle peşkeş çekilen işletme, kafe ve restoranları bu kapsamdaki ahlaksız ve haksız kazançları biliyoruz. Şimdiye kadar kazanan bir avuç çıkarcıdır. Palazlanan küçük bir kaymak tabakadır. Biti kanlanan, devlet ve millet muhalifi dar bir kadrodur. CHP’li Büyükşehir Belediyesi bağlanan umutları israf etmiştir. CHP’li Büyükşehir Belediyesi ile hayal kırıklığı devasa boyutlara ulaşmıştır” dedi.
‘YAPAMAYAN GİTMELİ, YAPACAK OLAN GELMELİ’
Mersin’de geride kalan 5 yıllık hüsran döneminin telafisinin lazım olduğunu söyleyen Bahçeli, “Mersinli kardeşlerimi düşünen, dertlerine derman olan, darda ve zorda kalan insanlarımızı sahiplenen, bu kentin lehine taş üstüne taş koyan bir belediye yönetiminden ortada ne iz ne de eser vardır. Buna karşılık devletin kaynaklarını ulufe gibi dağıtan, ittifak ortaklarına bedel ödeyen, devamlı şaibelerle anılan bir belediye anlayışı karşımızdadır.
Aldatma ve anafor siyasetine son verilmelidir. CHP zihniyeti sınıfta kalmış, hepten çuvallamıştır. Bu nedenle yapamayan gitmeli, yapacak olan gelmelidir. Başarısızlar gönderilmeli, başaracak olan vatan, millet ve Mersin sevdalıları şehremini vazifesini üstlenmelidir. Artık beceriksizlere kapıyı göstermeliyiz. İş bilmeyenlere, üretmeyenlere, insanımıza dokunamayanlara, Mersin’i tanımayanlara, akıntının tersine kürek çekenlere ‘uğurlar olsun’ demeliyiz. Gün doğmuş, vakit gelmiştir. Mersin için ümitler yeşermiş, huzur meşalesi yakılmıştır. Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. Demlenmiş CHP’ye ‘yeter’ diyecek misiniz? MHP ve Cumhur İttifakı’na olur verecek misiniz? Önümüzdeki 5 yıllık dönemde Mersin’e, Serdar’ı seçecek misiniz?” diye konuştu.
‘ADAYLARIMIZLA MERSİN’İN HİZMETİNE TALİBİZ’
31 Mart’taki seçimler için destek isteyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Önümüzdeki 5 yıl için sizlerden olur ve onay istiyoruz. Herkes tersine giderken Mersin’i büyütmek daha da geliştirmek arzusundayız. Bu nedenle Cumhur İttifakı’nın birbirinden değerli belediye başkan adayları ile Mersin’in hizmetine talibiz. Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Serdar Soydan’dır. Anamur Belediye Başkan Adayımız Hidayet Kılıç’tır. Bozyazı Belediye Başkanımız Adayımız Mustafa Çetinkaya’dır. Çamlıyayla Belediye Başkan Adayımız Ali Rıza Genç’tir. Erdemli Belediye Başkan Adayımız Mustafa Kara’dır. Gülnar Belediye Başkan Adayımız Fatih Önge’dir. Mut Belediye Başkan Adayımız Volkan Şeker’dir. Silifke Belediye Başkan Adayımız Sadık Altunok’tur. Tarsus Başkan Adayımız Mahmut Tat’tır. Toroslar Belediye Başkan Adayımız Ali Öz’dür. AK Parti’yi temsilen ittifakın Akdeniz, Aydıncık, Mezitli ve Yenişehir belediye başkan adaylarımız da kısa sürede açıklanacaktır. Tüm başkan adaylarımız sizlere emanettir.”
‘SABİLERİN HESABI, İSRAİL’DEN SORULMALIDIR’
Gazze’de kahredici ve korkunç bir dram yaşandığının altını çizen Bahçeli, “114 gündür çocuklar katlediyor. Bebekler süt yerine kendi kanlarını içerek hayatlarını kaybediyor. İsrail, soykırım suçu işliyor. Masum, savunmasız insanları hedef alıyor. Artık bu kan durmalı, silahlar susmalıdır. İsrail-Filistin arasında barış sağlanmalı, iki devletli çözüm iklimi oluşmalıdır. Geçtiğimiz cuma günü Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in barbar saldırılarıyla ilgili ihtiyati tedbir kararı alınması, müspet bir gelişmedir. İsrail’in haksızlığını ve hukuksuzluğunu tescil eden, insani taleplere tercüman olan bu ara kararı hiçbir ülke görmezden gelemez, yok sayamaz, 3 maymunu oynayamaz. Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasının makul derecede delillerin varlığından dolayı esastan görüşülecek olması; mühim bir adalet ve hukuk kazanımıdır. Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne taraf olan ülkeler için Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı elbette bağlayıcıdır. Filistinli mazlumlara karşı işlenen savaş ve soykırım suçunun cezasız kalmaması, uluslararası toplumun vicdan ve insanlık borcudur. Bu borcun inkarı veya ihmali diye bir şey söz konusu olamaz. Adalet mutlaka tecelli etmelidir. Ağlaya ağlaya can veren sabilerin hesabı, İsrail’den sorulmalıdır” dedi.
‘İNSANLIĞIN SAFINDA, ZALİMLERİN KARŞISINDA’
Türkiye’nin bu süreçte Hakk’ın ve haklının yanında olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi: “Türkiye, insanlığın safında, zalimlerin karşısındadır. Bundan dolayı çılgına dönenleri görüyoruz, nitekim ürkenlerin farkındayız. Ayağımıza çelme takmak için vaziyet alanların bilincindeyiz. Türkiye’yi zora sokmak, iç sorunlara gömülmesini sağlamak için terör örgütlerini kullanıyorlar. Kiralık katilleri üzerimize salıyorlar. Maksat, Türkiye’yi durdurmak ve taviz koparmak. Maksat, Türkiye’nin artan bölgesel ve küresel imajını zedeleyip, zaafa uğratmak. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde meşru ve hukuki varlığımızı çekemiyorlar. Terörü kaynağında yok etme stratejimizi engellemek için her yolu deniyorlar. Sınırlarımızın mücavir noktalarında tesis edilen üs bölgelerimize saldırıyorlar. PKK-YPG’yi silahlandırıp, Türkiye’ye yönelik kanlı eylem talimatı veriyorlar. Hürmet, rahmet ve minnetle yad ettiğimiz kahraman evlatlarımızı şehit ediyorlar. Milli birlik ve kardeşlik hukukumuzu dinamitlemek amacıyla yanıp, tutuşuyorlar. İç huzur ve barış ortamımızı kundaklamak için casusları, teröristleri, iş birlikçileri, siyasette köprü tutmuş çevreleri, FETÖ’cü alçakları sürekli tedavülde tutuyorlar. ABD, Irak ve Suriye’deki varlığımızdan son derece huzursuzdur. Bölücü terör örgütüne karşı operasyonların icrasından memnuniyetsizdir. Peki ABD, Suriye’de ne arıyor? Irak’ta ne geziyor? İç sorunları giderek yaygınlaşan, Teksas krizinden sonra eyaletleri arasındaki cepheleşmesi sertleşen ABD’nin komşu ülkelerdeki varlığı gayri ahlakidir, gayri hukukidir, gayrimeşrudur. ABD’nin Suriye ve Irak’tan tamamıyla çekilmesinden başka makul, mantıklı, akla yatkın ve adil bir seçenek kesinlikle yoktur. Türkiye, ABD ile sınır olmaktan rahatsızdır. Bölücü terör örgütüne verilen destekten rahatsızdır. Siyasi, ekonomik ve diplomatik dayatmalardan rahatsızdır.”
‘TÜRKİYE, EGEMENLİK HAKLARINDAN VAZGEÇMEYECEK’
İsveç’in NATO’ya katılımı protokolünün onaylanmasına ilişkin Bahçeli, “Protokolün onaylanmasının ardından ABD’nin sözünde durarak F-16’larla ilgili beklentimizi derhal karşılaması aslında bir hukuk ve müttefiklik namusudur. Türkiye egemenlik haklarından vazgeçmeyecek, devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden ödün vermeyecek. Türkiye Cumhuriyeti, milli ve üniter bir devlettir. Hiç kimse bu tarih gerçeğini değiştiremeyecektir. Terörün kökünü kazımak, boynumuzun borcudur. Tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Demlenmiş CHP, terörle mücadeleye şaşı bakmaktadır. CHP, bölücü terör örgütünün kafesindedir. ‘Tezkereye hayır’ diyen bu CHP’dir.
Terörist Demirtaş’ın avukatı olan bu CHP’dir. TBMM’de terör saldırılarına karşı hazırlanmış ortak metinlere imza atmayan bu CHP’dir. Yönetimi altında bulunan belediyeleri bölücülere, terörist sevicilere teslim eden bu CHP’dir. Bugünkü CHP bitmiştir, tükenmiştir, iflas etmiştir. Bugünkü CHP esirdir, işgal edilmiştir. Mersin’i demlenmiş CHP musibetinden arındırmak, milli güvenliğimiz, milli huzurumuz, milli onurumuz adına mecburiyettir. Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak bir Allah’ın kulu artık kalmamıştır” diye konuştu.
‘TÜRKİYE YÜZYILI’ YÜRÜYÜŞÜ SERİYE BAĞLANACAKTIR’
Bahçeli, şöyle devam etti: “Geride kalan yüzyılın karanlık ve kalpazan yüzlerine yeni yüzyılın bakir ve tertemiz sayfalarında dipnot olarak bile yer bulunmayacağına yürekten kaniyiz ve kuşkusuz bu kanaatteyiz. Zaman, Türkiye zamanıdır. Devir Türk devridir.
Zemin Türk vatanı, Türk-İslam coğrafyalarıdır. Zafer Türk milletinindir, zafer 3 Ocak ruhuyla Mersin‘indir, cumhurun yıldızlaşan ve yıldırımlara taş çıkartan bıçkın mücadelesiyle bu zafer lider ülke Türkiye ülküsüyle tezahür edecektir. Unutmayınız, elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız. 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri, 31 Mart tarihinde pekişip, Türk ve ‘Türkiye Yüzyılı’ yürüyüşü inşallah seriye bağlanacaktır. ‘Güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye’ diyoruz. Ayırmadan, ayrışmadan, yerelde iktidar, ülkede istikrar iradesindeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı varsa; umut vardır, ufuk vardır, huzur vardır, ruh vardır, duruş vardır, milli özlemlere ulaşılması da inşallah mukadder olacaktır. Gözlerini açan, bununla da kalmayıp ayağa kalkan dev, Cumhuriyet’in yeni yüzyılına imza atacaktır.
Türk milletinin desteğiyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ivmesi ve itici gücüyle Türk ve ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefleri birer birer hayata geçecek ve tarihin akışına yön verecektir.” Bahçeli, açık hava toplantısının ardından kentten ayrıldı.